Kişiliğinde varolan bu etnik-kültürel ikilemi politik yaşamına da aktararak
Doğu kökenli halkına yeni bir politik ve kültürel hüviyet ver işine girişen
Antiokhos bu idealini gerçekleştirmek amacı ile teokratik temele dayanan ancak özünde Doğu(Pers) ve Batı(Roma-Yunan) kültürlerinin sentezini amaçlayan reform hareketlerine girişmiştir.
Ne var ki Antiokhos'un bu programı o günün koşulları altında realist değildi.
Her şeyden önce batıda Roma büyük hegemonyal bir güç haline gelmişti ve
Büyük İskender'den beri varolan
Doğu-Batı sentezi yerine batının tartışmasız üstünlüğünü
savunan bir politika izlemeyi yeğlemekteydi.
Öte yandan insanın tanrılaştırılması imtiyazını
Roma Yalnız kendini imparatorlarına ölümlerinden sonra tanımaktaydı.
Kommagene hanedanın son kralı IV. Antiokhos'dur (M.S. 38-72).
İmparator Vespasianus Roma imparatorluğunun doğu anadolu sınırlarını
Partlara karşı daha yi koruyabilmek amacıyla M.S. 72-73'te
Fırat kıyısında birbirine iki vasal krallık olan
Kommagene ve Armenia'yı ilhak ederek
Syria eyaletinin bir parçası yapmış.
Son Kommagene Kralı IV. Antiokhos ve ailesinide
Romaya göndermiştir.
Romada kendisine konsül unvanı verilen bu
philopappos yani dedeyi seven 144-116 yılları arasında Atina'daki Akropolis karşısındaki Museion'un doğruğuna kendisi için bir anıt mezar yaptırttı.
Bu anıt Mezarda Philopappos dedesi ve
Selevkos hanedanının kurucusu I. Selevkos ie birlikte yavsir ediliyor...
0 Yorumlar