Otto Punchtein

Otto Punchtein 1882'de nemrut dağında deşifre ettiği kitabe helenistik dünyanın en önemli keşiflerinden bitanesidir 237 satırlık bu muazzam edebi kitabe antiochos I 'in nemrut dağında yaptırdığı bu muazzam kutsal alanın hem tarihini hem de niteliğini bize ayrıntılı bir şekilde bize vermektedir. Punchtein kralın kimliğini öğrendikten sonra artık dağdaki heykelleri inceleyebilirdi figürler şimdiye dek gördüğü hiç birşeye benzemiyordu görünüşe göre bunlar ne yunan nede persdi bu iki dünyanın özgün bir biçimde bütünleştirmesinde meydana gelmişlerdi.Heykeller ve kabartmalar kadar etkileyeci olan bir başka yapıysa elli metre yükseliğinde olan ve milyonlarca kireç taşından oluşan tümülüstü.Tümülüs iki terasın arasında yer alıyordu ve bütün araziye hakim konumdaydı.Punchtein bunun dünya üzerinde bilinen en yüksek tümülüs olduğunu fark etti burada buldukları beklentilerinin çok daha ötesindeydi. Nemrut dağının keşfi ve burdaki kalıtlar üzerinde yapılan çalışmalar sayesinde bu bölgenin tarihiyle ilgili büyük bir boşluk giderilmiştir böyleki pers imparatorluğu hakında pek çok şey biliyoruz.Eski yunan roma imparatorluğu ve ermenistan hakkındada pek çok şey biliyoruz.Ama o güne kadar ne kommagene bölgesi nede fırat nehrinin bu tarafında kalan bölge hakında fazla bişe biliyorduk. Punchtein dönüş yolculuğundan önce yazıtı bir kez daha incelediğinde Antiochos'un ona bir suprizi daha olduğunu gördü. Zamanın tarihine dirençli bu tapınak mezarın temelini göksel tahtlarının en yakınında atarak buranın ileri yaşa ulaşmış talihli medenim için son bir istiharat olarak karar verdim. Büyük ihtimalle kral tümülüsün altında bulunun bi mezar odasında gömülüydü bu oda bulunursa helenistlik dünyaya ait ilk tek el değmemiş mezar odası olacaktı. Sıradan bir keşif olarak başlayan gezi döneminin en büyük arkeolojik buluşlarından biri olmuştu.