Subscribe Us

Kahta ismini gelişi

Birinci Rivayet: Kahta'nın adı tarihi kaynaklarda daha çok "Gağti" olarak geçiyor. Orta Asya'daki Kahta, Doğu Sibirya'da Baykal gölü havzasıyla Moğolistan arasında bağlantıyı sağlayan yol üzerinde önemsiz bir şehirdir. 1778'de Çin ve Rusya arasında serbest ticaret yeri olarak Ruslara bırakılmıştır. Adıyaman'daki Kahta ilçesinin de adını Orta Asya'daki bu Kahta'dan almış olma ihtimali yüksektir.Göçler sırasında Anadolu'ya inen bazı Türk boylarının buraya yerleştiği kanısı uyandırmaktadır.Bu fikrin Türklerin göç yönleriyle doğru orantılı olması oun doğruluk ihtimalini arttırıyor.

İkinci Rivayet: Bir rivayete göre ise "Kâhta" Persçede "Dağın Eteği" anlamına gelmekte olup, bu adı da Kahta'nın esas yerleşim yeri şu an bulunduğu yer değil, Eski Kahta (Kocahisar) köyünün yerleşim yerinin konumundan dolayı almaktadır. Üçüncü Rivayet: Bazı kaynaklarda Kâhta için "Al-Kâhta" tabiri kullanılır. Tarih içinde, Kâhta çevresinde "Kalevziye" (Kalavziya) denilen bir kale bulunmaktadır. Bunun, Plinius'un Clavdiopolis ismi ile kaydettiği eski Claudias olduğu fikrini J.H. Morttman savunmaktadır. Burası Roma imparatorluğu zamanında Samesata (Samsat) ile Melitene (Malatya) arasında bulunana müstahkem mevkilerden biridir. Bunu Kâhta ile aynı olabileceği fikrinde olan Airsworth'u görüşü pek kabul edilmiyor; ancak Kalevziye bu çevrede olmalıdır.

Kölük Köyü Kahta'nın esas yerleşim yeri şu an bulunduğu yer değil, Eski Kahta (Kocahisar) köyü idi. Kahta için "Kölük" ismi de kullanılmaktadır. Bu ad ilçenin kölük köyüne taşınmasından sonra alınmıştır. Şimdi ise halk arasında "kulik, gağta" isimleri kullanılmaktadır. Halk arasında Kürtçe konuşulduğu için dile uygun gelen Kâhta yerine genelde "Geğti" ve "Kulık" kelimeler kullanılır. Geğti-Kahta için kullanılırken, Kulik ise eskiden bu yerleşim yerinin Kölük olmasından kaynaklanıyor.

Yorum Gönder

0 Yorumlar